Daima, INTEL Merkezi İşlem Birimi (CPU) kullanmayan ya da Microsoft
işletim sistemleri kullanmayan bilgisayarlara sahip olmuştum. Bunlar
1986'da Os-9'la çalışt}rılan Radio Shack Renkli Bilgisayarı, 1988'de
AT&T 3b1, 1991'de NeXT M68040 "siyah" donanımı ve 1995'te bir Sun
SPARCStation IPC olarak sıralanabilirler. Benim, ev bilgisayar deneyimim
süresince, (gerçek yaşamdaki ve USENET'teki) bireyler Wintel yazılım
ve donanımının, muhtemelen aynı kalitede olmasa da, mutfak masasında
sahip olduğum donanım gibi kolay bulunur ve ucuz olduklarını söylediler.
Stok değeri olduğu düşünülmeyen bilgisayar ya da bilgisayar
parçalarının satınalımı hala güç olsa da artık olanaksız değildir.
Bilgisayar mağazalarının uzun zincirler halinde olanları ya da
kullanılmış veya kendin yap türünden bilgisayar satanları yalnızca
bütünleşik sistemler satmak isterler. Bilgisayar mağazalarındaki
tezgâhtarlar ya da satış personelleri, sattıkları bütünleşik sistemler
dışında, tümüyle cahil olan bireylerden oluşurlar. Standart kişisel
bilgisayar uyumlu donanım fiyatları bana inandırılmaya
çalışıldığı kadar düşık değildirler.
Öykümü okumana önce, deneyimsiz olmadığımın farkına varmış olmalısınız.
Son 6 yılda, çoğunlukla, çeşitli UNIX çevrelerinde programcı
olarak çalıştım. Bilgisayarlarımdan biri (SPARCStation IPC) diğer bir
özgürce edinilebilen UNIX kopyasını NetBSD'i
çalıştırmaktadır. Dolayısıyla, bu işletim sistemlerinde ne tür sorunlarla
karşılaşılacağına dair küçük deneyimlerim bulunmaktadır. Sahip olduğum
bilgisayarlar "standart" ya da kitlesel pazar donanımlarından olmadığından
tüm bakım ve güncelleme tarafımdan gerçekleştirilmiştir.
Öykü
Starship/Computer Guys'dan elde kalmış bir Digital
Equipment Corporation VX40A-F2 Evrensel Masaüstü Kutu (UDB: Universal
Desktop Box) satınaldım. Bu işi de, www.onsale.com tarafından
düzenlenen bir ağerişim mezatı üzerinden yaptım. Her ne kadar parasını
ödediğim parçaları aldıysam da onsale.com'u ne kadar salık verebileceğim
konusunda emin değilim. Gerek Starship ve gerekse onsale.com'un
e-gönderi adres listelerini e-gönderi reklamcılarına vermeleri nedeniyle
çok büyük sayıda e-gönderi aldım.
Bu UDP, kesinlikle, salt bir iskelet gibiydi. Bellek,
kalıcı bellek, monitör ya da klavyesi yoktu. O yalnızca, bir fare,
bir RedHat Linux/Alpha 4.0 CD-ROM takımı ve bazı çok küçük yönermelerle
(instructions, nasıl yaparsın türünden bilgi dağarcıkları) birlikte
gönderilmişti.
UDB'yi alır almaz, yararlı bir bilgisayara dönüştürebilmek için gerekli
diğer parçaları almak üzere atılıma geçtim. İlk adım bellek içindi.
Denver'in metro alanında, 36-iğneli, 70 ya da daha yüksek nanosaniyelik,
"gerçek parite" SIMM'leri bulabilmek için, kullanılmış ya da kendin yap
türü bilgisayar satan mağazaları telefonla aradım. Hepsi de birer fiyat
verdiler. Bir Cumartesi, bir tanesini satınalmaya karar verdim. 3 mağazada da
bütünüyle aynı davranışla karşılaştım: Bellek isteminde bulunduğumda,
fiyata baktılar ve SIMM'lerini takmaları iğin kişisel bilgisayarımı
mağazalarına getirmemi istediler. DEC dokümanlarını elimde sallayarak
yalnızca onu satınalmak istediğimi ve bozulması durumunda bellekleri
geri döndürmeme garantisi vereceğimi vurguladım. Tezgâhtarların tümü de,
isteksizce arka odalara gittiler ve ellerinde UDB'nin gerektirdiği
türden SIMM olmadığını gördüler.
Sonunda gereksinimim olan SIMM'leri bir posta istemiyle işgören
kuruluştan Kaliforniya'nın San Fransisko kentindeki Memory Shippers'dan
satınaldım. Denver'deki bilgisayar mağazalarının korkularına rağmen
SIMM'leri hasar vermeksizin yerlerine takabildim.
Bir PS/2 uyumlu klavye satınalabilmek amacıyla, yerel bir Computer
City kitlesel pazar kişisel bilgisayar mağazasına gittim. Kullanılmış
bilgisayar mağazaları yalnızca SIMM satmakta değil klavye satmakta da
isteksizdiler. Computer City'de, her birinde bir takım uyarı sözcükleri
yazılı olan, çok bol miktarda klavye bulunmaktaydı. İki tane PS/2 uyumlu
işaretini görmekte zorlanmadım ama bu işaretlerin hemen ardındaki
kutuların üzerinde "PS/2 Uyumlu Değildir" etiketleri bulunmaktaydı.
Sonunda, oradaki yardımsevmez Computer City satış personellerine
rağmen "PS/2 Uyumlu" bir klavye bulabildim. Açıkça göorülen,
pastel sarı bir Computer City gömleği giymenin IQ düzeyini
(zekâ düzeyini) 20 kadar azalttığıydı. Satınaldığım klavye orta
fiyattaydı. En ucuz olanları hâlâ yalnızca "AT Uyumlu" olanlardı.
Daha sonra, built-in video yeteneklerinden dolayı UDB'nin bir
"multi-synch" monitoru olması gerektiğinin farkına vardım.
Benim diğer monitörlerimden hiç birisi "multi-synch" türünde değildiler.
Bellek ve klavye arayışlarım sürecinde, monitörlerin hangilerinin
bulunabildiğini ve fiyatlarının ne olduğunu not etmiştim.
1996'da bir usenet grup'u üzerinden bir 19-inch genuine
Sun Microsystems monitörü
350 dolara almıştım. Dolayısıyla, kullanılmış bir
17-inch multi-synch monitörün 450 doların üzerinde fiyatlara
tırmanabildiğini görünce şaşkİna dönmüştüm. Kitlesel pazar
kişisel bilgisayar mağazalarında yeni monitörler oldukça
fiyatlıydılar.
Sonunda 14 ya da 15 inçlik bir monitör almaya karar verdim.
Bellek alımımda geçirdiğim aşamaları aynen yaşadım.
Bilgisayar mağazalarından biri arka odalarına baktıktan sonra
bana onarımcılarının kullandığı bir monitörü satmaya kalktı.
Bir başka bilgisayar mağazası yalnızca 17 inçlik ya da daha
büyük monitörlerle ilgileniyordu. Üçüncü mağazada, satılan
bütünleşik sistemler dışında, tek başına satılan, yalnızca
Bir Tek monitör, Compaq "Presario 1410" bulunmaktaydı.
Bu monitör, açıkçası, beyaz fil gibi birşeydi. Çünkü, oparlörleri
yalnızca Compaq bilgisayarlarıyla çalışabilmekteydi. Uzun zamandır
NeXT sahibi ve kullanıcısı bir birey olarak, ses yararlarının
eksikliğine alışıktım. Bu yüzden, bu nokta benim kararımda
önemli bir etken değildi.
Digital Equipment Corporation UDB üretimini (a.k.a "Multia")
1996 içinde durdurdu. Ama Donanım
Bakım Elyordamını (manual) ftp üzerinden erişilebilir kıldılar. Bu, gerçekte
göründüğü gibi değildi. Çünkü, UDB'nin davranışlarını kontrol eden
jumper'ların konumlarını gösteren herhangi bir çizem (diyagram) içermemekteydi.
Allah'tan, Red Hat kendi gönderi listesini herkesçe erişilebilir
ve
araştırılabilir kılmıştı.
Hiç de güzel bir biçimde daktilo edilmemiş olan "Starship Company"'e
ait (UDB'yi satınaldığım yer) yazılı kaynaklar elimde olarak ve de
Digital bakım elyordamlarından, Red Hat posta listesinden ve diğer
web sayfalarından elde ettiıim çok sayıda dokümana sahip olarak, UDB'yi
MILO, (mini yükleyici) üzerinden boot etmeyi başarabildim.
"SRM" başlatma PROM'u monitörle uyum sağlamıyordu, bu nedenle boot
bir anlamda kör gibi gerçekleştirilebilmişti. Bundan sonra,
Red Hat Linux'un Alpha için olan sürümünü Fujitsu model bir MI606SAU
SCSI disk üzerine yükleyebildim. Elimde Toshiba XM-3301TA türünden,
hack ederek, 512 byte disk sektörü gerektiren Sun SPARC boot PROM'uyla
çalıştırabilmiş olduğum bir CD-ROM sürücüsü vardı. Red Hat'in CD'lerden
yüklenmesinde bu CD-ROM sürücüsünü kullandım. Gerek donanımın ve gerekse
yazılımın 5 yaşındaki bir CD-ROM sürücüsü ile işgörebilmesini oldukça
kayda değer bulduğumu söyleyebilirim.
Karşılaştığım ilk güçlük sevimsiz bir MS-DOS bölünüm çizelgesinin
(partition table) oluşturumu için "fdisk"i kullanmak zorunda olmamdı.
Bu arada Digital'in boot PROM'larını "FAT" dosya sistemi üzerinden
boot edecek biçimde ürettiğine dair inancım doğru çıkmıştı. Öte yandan
çeşitli bölünümlerin (partitions) 4 ile bölünebilir sayıda silindir
üzerinden başlayacak biçimde yerleştirilmesi gerekiyordu.
Karşılaştığım ikinci güçlük Starship/Computer Guys'dan edindiğim
bilgi dağarcığında, açıkça belirtilmeden, sabit belleğin SCSI Target
0 olarak varsayılmasıydı. Yıllarca Sun'ın boot PROM'un da kazandığım
deneyimler benim bu gerçeği yani UDB boot PROM'unun varsayılan
kodunun Target 0 olduğunu yakalamama olanak sağladı.
Doyurucu biçimde çalışan bir Linux ortamına ulaşabilmem için
iki bütün kurma çevrimini aşmam gerekmişti. İlk denememde kurulacak
çıkınların seçimini hatalı biçimde yapmıştım. Bir sistemi kurup
çalışır hale getirmenin olağanüstü birşey olduğunu düşünmüştüm.
İletişimağı kurulumu için ana kurulum aşamasını geçmek kolay
bir adım olacaktı. IP iletişimağınin devreye sokulması tüm
sistem çalışır hale getirilmeden oldukça güçtür. Sonunda,
iletişim ağına sahip bir yapıda yeniden kurulumu başarabildim.
Linux iletişimağı yazılımı ile ilgili yanlış birşeyler olabilir.
Benimsenen kurulum boot işleminin asılı kalmasına yol açmaktaysa da
bundan daha derin bir sorun bulunmaktadır: Her 3.5 saniyede bir,
Linux/Alpha çekirdeği kendine 46 byte büyüklüğünde bir paket
göndermektedir. Ethernet çerçevesi makinenin kendi MAC adresini
hem kaynak hem de ulaşılacak yer olarak tanımaktadır.
Bu belki de bir kalp atışı ya da iletişimağı bağlantılarının
sorunsuz olduğunu denetlemenin bir yoludur, ama öyle de olsa
bulmaca gibi bir görünüm sunmaktadır.
Sistemin sabit bellekten boot edilebilir hale getirilmesinden sonra
kurulumun geri kalan aşamaları orta derecede güçlük taşıyordu.
Red Hat haberleşme listesi arşivlerinden boot işlemini asılı kalmaktan
nasıl kurtarabileceğime dair ipuçları aradım. Ayrıca XFree biçimlendirme
dosyası üzerinde de oldukça oynamam gerekti. Sevimsiz bir 14 inçlik
monitör almak bir hataydı: herşey gerçekten çok kıçık görünümlüydü.
64-bit Alpha Merkezi İşlem Birimi ile ilgili bir yanlışlıkla
karşılaşmam fazla üzun sürmedi. Makinemin tüm saatlerini
eşzamanlılaştırmak istedim ve `rdate' kolay ve ucuz bir yol olarak
gözüktü. Bunu diğer iki makinede zaten kullanmaktaydım ve derlenip
kullanılması NTP (NTP'yi geçmişte kurmuş ve işletmiştim) gibi diğer
seçeneklerden daha kolay olacağa benziyordu.
`rdate'i NetBSD 1.1 kaynaklar|}ndan derlemek oldukça kolaydı.
Bu güdüm bana, ısrarla, diğer makinelerimdeki (SPARC IPC ve M68040)
zamanın 1861'lerde bir an olduğunu söylüyordu. Bunun aslında Alpha'nın
bir işaret genişletme özelliğinden kaynaklandığı ortaya çıktı: `rdate'
protokolünün 32 bit'lik bir "iletişimağı" düzeni verdiği varsayılmaktaydı.
Bunlardan ikincisi, saniyelerin 1 Ocak 1900'den bu yana olan tutarının
tümleyicisini vermekteydi.`rdate' yazılımı ntohl() kitaplık yordamını
kendi byte düzenine geri dönüş için kullanır. Bu durum tarihin sayısal
gösteriliminin 32. bitinin '1'e eşitlenmesiyle son bulmaktaydı. Bu
32 bit'lik değer Alpha Merkezi İşlem Biriminin geniş 64 bit'lik
yazmaç'ına yüklendiğinde işaret uzantılı biçime dönüştürülmektedir.
32. gözedeki `1' biti sayıyı yazmaçta eksi değerli duruma
getirmektedir.
Tahminimce, bu proje için 3 ay gibi duvar saatlik bir süre içinde
bu projeye 35 ile 45 saat arasında bir zaman harcadım.
Sanırım, 9'dan 5'e çalışılan bir iş ortamında bu saatler iki katına
çıkardı. Bu işleri kendi saatime göre ayarlayabildiğimden, sözgelimi,
kurulum işlemini başlatabilir ve akşam yemeğini hazırlamaya gidebilirdim.
Bir iş ortamında ise bir iş iyi gitmese de, genellikle, onu sürdürmek
zorunda kalınılır.